Dijital dönüşümün hızla güçlendiği bu dönemde, tekstil sektörü bu değişimde öncü endüstrilerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Tekstil sektöründe dijital dönüşüm nasıl gerçekleşiyor, hangi markalar öne çıkıyor, ne tür teknolojiler kullanılıyor, detaylı olarak inceleyelim;
Araştırmalar ile başlayacak olursak;
TUSIAD tarafından Türkiye üzerine yapılan bir araştırmada, dijital dönüşümde Tekstil sektörü pilot sektörlerden birisi olarak seçildi. Endüstri 4.0 sürecine uyum sağlanması durumunda; verimlilikteki artışın % 4-7 arasında olacağı, sanayide büyümenin %3 olacağı ve istihdamda ilk on yıl içinde %5 artış olacağı tespit edilmiştir.
Dünya Ekonomik Forumu’nda 2025’te dünya nüfusunun %10’unun internete bağlanabilen giyilebilir teknolojileri kullanacağı belirtilmiştir.
Tekstil sektöründe dijital dönüşümü üretimde ve ürünlerde olmak üzere 2 başlıkta inceleyelim;
Üretimde Dijital Dönüşüm
Endüstri 4.0 ile gelen üretimin başından sonuna entegre edilen sistemler; verimlilik, atık yönetimi, üretim hızı ve kapasitesi gibi birçok konuda optimizasyon sağlıyor.
Tekstil sektöründe üretim alanında ön plana çıkması beklenen teknolojiler şu şekilde maddelendirilebilir;
- Uzmanlaşmış robotlar (verileri anlayarak işleri tamamen kendi yapabilen robotlar)
- Üretimin başından sonuna kontrol ve yönetimini sağlayacak yazılımlar
- İş verimini arttıran siber fiziksel sistemler
- 3 boyutlu yazıcıların çok daha sıklıkla kullanılması
Üretimde Dijital Dönüşüm Örnekleri
Hugo Boss Türkiye
“Daha akıllı ve daha mutlu bir fabrika”
Sloganını benimseyen Hugo Boss, Türkiye’deki fabrikasında dijitali oldukça etkili kullanıyor. Aylık 900 bin takım elbisenin ve 2 milyon gömleğin üretildiği fabrikada, 3 bin 900 işçi teknolojiyi kullanarak terzi işi, kaliteli üretim yapıyor. Tesislerde nesnelerin interneti (Internet of Things – IoT), dijital görüntüleme ve hataları minimuma indirgemek için yapay zekâ teknolojisi kullanılıyor. Tüm dijital dönüşüm projelerini şirketin bilişim teknolojisi departmanı ve startup gibi çalışan Hugo Boss Solutions hazırlıyor.
Dijitalleşme, otomasyon ve yapay zekâ uygulamaları konusunda özellikle insanın teknolojiyle entegrasyonuna odaklanan süreçler geliştirilirken, çalışanlar teknolojik dönüşüm sürecinin en başından beri odağında yer alıyor. Bu yüzden, Hugo Boss Tekstil Sanayi geçtiğimiz üç yılda yazılım ekibi çalışan sayısını 15’ten 40’a çıkardı ve TechnoLab adında bir Ar-Ge birimi kurdu.
Sewbot Tekstil Robotu
Adidas Spor giyim şirketinin, SoftWear Automation’ın geliştirdiği, Sewbot adını verdiği robotu kullanarak günde 800 bin tişört üretebileceği belirtiliyor.
Tek bir insan rehberliğinde çalışan robotun, 1 saatte 17 insan kadar tişört yapabileceği ve her 22 saniyede bir tişört üretebilecek güce sahip olabileceği vurgulanıyor. Bu sayede, üretimdeki artışın % 300’e ulaşacağı belirtiliyor. Bitmiş ürün görmek için kumaşların kesim ve dikiş süresi toplam dört dakika olacaktır.
Tekstilde 3D Yazıcılar
Üç boyutlu yazıcılar, moda ve tekstil tasarımında, giysi üretimi ve tekstil yüzeyinde dokuma ya da örme ile oluşturulmuş yüzeylere alternatif olabilecek, farklı işleme modelleriyle ürünler elde etmek için kullanılabilir.
Ürünlerde Dijital Dönüşüm
Teknolojik gelişmeler, üretimin hızlı, verimli ve kaliteli olmasının yanı sıra ürünlerde de ciddi bir dönüşüm sağlıyor.
Tekstil ürünleri ile ilgili sektörel trendler;
- Bilgi ve İletişim Teknolojileri: Akıllı saat, akıllı gözlük gibi ses, beyin sinyalleri gibi komutlarla çalışan giyilebilir ürünler
- E-sağlık: Ölçüm yapan, kayıt tutan ve acil durumda hastaneyle iletişime geçen giysiler
- Savunma Sanayi: Çevre koşullarıyla uyum sağlayan, enerji üreten ve depolayan giysiler
- Spor Ekipmanları: Ölçüm yapan, performans artıran spor giysileri
- Ev Teknolojileri: Uzaktan kontrol edilebilen, erken uyarı sistemi ile çalışan ev tekstil ürünleri
- Tüketici Ürünleri: Kişilerin hayat kalitesini artıran sensörlü, farklı tasarımlı ürünler
Tekstil ürünlerinde Dijital Dönüşümü daha iyi anlamak için tekstili üçe ayırıyoruz;
Klasik tekstil: Dokumacılık, hayvansal, bitkisel veya kimyasal lifli kullanım ürünleridir. Giyilebilen her şey ve bazı dekorasyon ürünlerini de içine alan üretim sektörüdür.
Giyilebilir Teknoloji: Üzerinize giydiğiniz, teknoloji içeren her türlü elbise ve nesneyi tarif etmek için kullanılan genel bir terimdir.
E-Tekstil: Tekstil, elektronik ve nanoteknolojiyi birleştiren ürünler için genel bir terimdir. Tekstil ürünlerinin akıllı kumaş formatına dönüştürülmesidir.
Giyilebilir Teknolojiler
Giyilebilir teknoloji, aksesuar olarak ya da kıyafetin bir parçası olarak giyilen teknolojik ürünleri tanımlamak için kullanılan genel bir tabirdir. Yakın gelecekte dünya nüfusunun %10’u internete bağlanabilen giyilebilir teknolojiler kullanacağı belirtiliyor. Giyilebilir teknolojinin önemli özelliklerinden biri, internete bağlanarak cihaz ile ağ arasında veri aktarımı yapabilmesidir. Bu veri alışverişi sayesinde giyilebilir teknoloji, nesnelerin interneti dünyasında ön plana çıkıyor.
Bu teknoloji ile; bir atletin (koşucu) koşu esnasında vücut sıcaklığı, futbolcunun topa vurma hızı, bir bebeğin anne karnında kalp atış hızı, kola takılan basit cihazlar ile anlık kan basımı ölçümü gibi bilgilere ulaşılabilmektedir. Bu cihazlar futbol topunun içine, ayakkabının sert bir taban kısmına, bilek, kol hatta deri altına dahi yerleştirilebilmektedir.
Google ve Levi’s’ın Ürettiği Akıllı Ceket: JACGUAD
Google’ın ürettiği Jacquard ipliği, kıyafetlerin içine dokunabilen bir teknoloji. 2 yıl boyunca yapılan çalışmaların sonucunda Project Jacquard piyasaya sürülmeye hazır hale getirildi. Levi’s ve Google güçlerini birleştirerek akıllı ceket diye bileceğimiz bir ürün ortaya çıkardılar;
Google ve Levi’s’ın kot ceketlerinin yan kısmına Jacquard iplikleri ile işlenmiş bir dokunmatik alan hazırlanmış ve göze çarpmayan bir verici sayesinde telefon ile eşleşmesi sağlanmış. Bu teknoloji sayesinde artık telefon cepten çıkartılmadan yol tarifi alınabilecek, müzik kontrol edilebilecek ve telefon görüşmeleri yapılabilecek.
Kullanıcının el hareketlerini algılayan, sensörü bulunan ve dokunmatik bir yüzeye de sahip olan ceket, akıllı telefon ile birlikte çalışıyor. Dokunmatik alan üç farklı hareketi algılıyor. Çift tıklama, içeri çekme ve dışarı itme. Bu üç hareket ile müziği değiştirebilir, aramalara cevap verip reddedebilme veya yol tarifi alınabildiği belirtiliyor.
SwatchPay ile Akıllı Saat Üzerinden Ödeme Yapma
Swatch ve Mastercard’ın ödeme yapmayı sağlayan akıllı saati 2017 senesinde ilk defa Çin’de tanıtıldı. Çin’de oldukça rağbet gördüğü bilinen bu özel üretim saatleri, ana vatanı İsviçre’de de satışa sunmaya hazırlanan dev saat markası Swatch, ülkenin çeşitli bankaları ile anlaşma sağladı. Mastercard ile ortak bir çalışmanın ürünü olan ve Swatchpay ismi verilen ödeme sistemi, Apple Pay, Google Pay, Samsung Pay gibi ödeme yöntemlerinin mantığı ile çalışıyor.
Saatlerde bir çeşit şifrelendirme sistemi oluşturuluyor ve kullanıcılar Mastercard şifresini güvenle içerisindeki çiplerde saklıyor. Bu çipler sayesinde, anlaşmalı olunan yerlerde ödemeler, herhangi bir internet, bluetooth vb. bağlantı olmadan, kolaylıkla gerçekleştirilebiliyor.
Swatchpay, Çin’de sekiz farklı model ile birlikte sunulurken, İsviçre’de şu an için dört model ile tanıtıldı. Şirket, yeni saatlerinin şimdilik sadece belirli bölgelerde kullanılabileceğini dile getirdi. Ancak yakında hem Swatch’ın kapsama alanını geliştirmesi, hem de rakip saat markalarının benzer teknolojiler sunması bekleniyor.
Xiaomi Dokunmatik Ekran Eldiveni
Eldivenli telefon kullanım sorununu ortadan kaldırıyor. Her elin üç parmağı için uygulanan özel doku, kapasitif ekranlı tüm mobil cihazlarda oldukça hassas ekran etkileşimi sağlıyor.
iHAT Bluetooth Kulaklıklı Akıllı Bere
Bluetooth teknolojisi ile kulaklık bir araya getiren iHAT Akıllı Bere, klasik örneklerinden farklı olarak iki adet gizli kulaklık ve mikrofonu bulunmaktadır. Çift kulaklık şeklinde müzik dinlemenin yanı sıra sesli görüşmeler yapılmasına da imkan sağlıyor. iHAT Akıllı Bere’nin üzerindeki kontrol butonları ile ses açma ve kapama, çağrı cevaplama ya da reddetme gibi fonksiyonlar gerçekleştirilebiliyor.
E-Tekstil
Giyilebilir teknolojilerin bir kolu olan Elektronik Tekstil, elektronik ve nanoteknolojiyi birleştiren ürünler için genel bir terimdir. Tekstil ürünlerinin akıllı kumaş formatına dönüştürülmesidir.
Elektronik tekstil ürünleri günümüzde, insanlara daha konforlu, sağlıklı ve kolaylık sağlayacak bir model benimsemiş gibi gözüküyor. Ter tutmayan, nefes alabilen ve yanmaz kumaşlar, stresi azaltan giysiler, kalp atışlarını dinleyen giysiler, bulunduğu çevreye göre renk değiştiren kasklar ve benzeri birçok sayıda yenilikçi ürün geliştirilmeye başlanmıştır.
Tekstilde Nanoteknoloji
“Nano” kelime olarak Yunanca cüce anlamına gelen “Nanos” ifadesinden gelmektedir ve bilimsel olarak birimin milyarda birini ifade etmektedir. Maddenin yapı taşı olan atomlar ve moleküller üzerinde yapılan, gözle görülmesi mümkün olmayan teknolojidir. Bu teknolojinin temelinde, malzemelerin büyüklüğünün, nano düzeyine indirildiğinde çok farklı özellikler sergilemesidir. Bu teknolojiden faydalanılarak sektörde su geçirmezlik, leke tutmazlık, buruşmazlık, anti-mikrobiyallik, değişebilirlik, UV-ışınlarından koruyuculuk, yanmazlık veya güç tutuşurluk ve daha iyi boyanabilirlik gibi özellikler kazandırılan ürünler, geliştirilmiş ve kullanımları yaygınlaşmaya başlamıştır.
%90 oranında ısı yalıtımını sağlayan ceket, anti-bakteriyel iç çamaşırları, vücudun terini atabilen, ince olmasına rağmen kışın sıcak yazın serin tutan sportif giysiler, yanmaz itfaiye ekipmanları, kir ve kokuyu önleyen araç tavan kaplamaları görülmektedir.
Michael PHELPS’in 2008 olimpiyatlarında dünya rekoru kırdığı mayo, nanoteknolojiye üretildi. ”Biocare” ismi verilen kumaş günlük hayatta televizyon, bilgisayar, cep telefonu, mikrodalga fırın gibi elektronik cihazlardan yayılan iyonize olmamış radyasyonu %98,5 oranında engellediği tespit edildi.
Ayrıca kalabalıklaşan dünyada üretim – tüketim dengesinin bozukluğu, doğal tekstil liflerinin sektöre tam cevap verememesine yol açmaktadır. Bu boşluğun yanı sıra, sağladığı özellikler ve getireceği kolaylıklar göz önüne alınan nano tekstil ürünlerinin önümüzdeki 30-40 yıl içerisinde tekstil sektörün %70-80′ lik bir kısmında yer alacağı düşünülmektedir. Bu teknolojinin dünya devletleri arasındaki öncüleri, ABD ve Japonya olarak karşımıza çıkmaktadır.
E-Tekstil Örnekleri
HeiQ – Odor Control
İsviçreli tekstil inovatörü HeiQ, HeiQ Fresh ile cildin yapısına zarar vermeden ter ve vücut kokusunu ortadan kaldırmak için komple bir çözüm ürettiğini vurguluyor. Bu yenilikçi İsviçre teknolojisi, herhangi bir giysi veya ev kumaşlarında kullanılabilir.
Yapılan araştırmaya göre, tüketicilerin nerede ve ne kadar koku kontrol çözümü aradıkları şöyle belirtilmiş: Aktivitelerinde (% 72), gündelik kıyafetlerinde (% 53), iş kıyafetlerinde (% 44) ve ev kumaşlarında (% 60) koku kontrol teknolojisi aradıklarını ve %52’si etkili koku çözümü sağlayacak ürüne ödeme yapabileceğini belirtiyor.
HeiQ – Eco Dry
Su ve su bazlı lekelere karşı koruma sağlayan, yenilikçi, çevre dostu ve PFC bazlı HeiQ Eco Dry, giysileri ekolojik olarak kuru tutar. HeiQ Eco Dry, zararlı florokarbonlar kullanmadan yüksek performanslı su geçirmezlik sağlamak için dayanıklı bir tekstil işlemidir.
Florokarbonlar: Hem çevrede hem de insan dokusunda aşırı derecede kalıcı kimyasal etkiler yarattığı tespit edilmiştir. Son zamanlarda yapılan bir çalışma, bu kimyasalların çocukların bağışıklık sistemine ciddi zararlar verdiği tespit edilmiştir(Grandjean et al, 2012). Ancak PFOA ve PFOS, florokarbon ailesinin bir parçası olan PFC’ler adı verilen bir florokimyasal grubundan sadece ikisidir. Bazı üreticiler yerel olarak florokarbonları su itici olarak uygulamaktalar, dolayısıyla bilinmeyen riskler devam ediyor.
Tommy Hilfiger Güneş Enerjisi ile Şarj Edilen Ceketi
Güneş enerjisi ile şarj edilen kıyafet tanıtıldı. Arkasında güneş panelleri yer alan ceketler, ön kısımlarındaki ceplerde güneş enerjisinin elektrik enerjisine dönüştürülmesi ile USB bağlantı noktası üzerinden telefonları şarj edebiliyor.
Güneş Enerjisi ile Şarj Edilen Kıyafet
Pauline Van Dongen’in Wearable Solar adını verdiği kıyafet 1 saat giyildiğinde cep telefonlarını yüzde 50 oranında şarj etme imkanı sağlıyor. Dongen, kıyafetin sadece güneşli havalarda değil bulutlu havalarda da kullanabileceğini dile getirdi. Pauline, kıyafetlerin bulutlu havalarda, güneşli havalara nazaran daha yavaş enerjini toplayacağını söyledi
D-SHIRT (Akıllı Tişört)
D-shirt, akıllı telefonlara, tabletlere ve diğer cihazlara Bluetooth üzerinden bağlanabilen ve kullanıcının fiziksel konumunu ve analiz için bedensel verilerini paylaşabiliyor. Ayrıca, kalp atışı ve elektrokardiyogram (EKG) bilgisinin toplanmasının verimliliğini arttırmak için karbon fiber temas noktalarına sahip olduğu belirtiliyor.
Performans Arttırıcı Kumaşlar
Ekstrem sporlar ve askeri endüstriler üzerinde çok büyük bir etkisi olacak performans geliştiren akıllı kumaşlar üretiliyor. Bunlar; vücut ısısını düzenlemeye ve kas titreşimini kontrol etmeye yardımcı olan kumaşlardır.
Sismik Güçlü Giysiler
Eskiden Superflex olarak bilinen Kaliforniya merkezli firma Seismic, sismik güçlü giysisini tanıttı.
Robotik ve sensör teknolojisiyle birleşmiş giysiler, günlük hayatta yaptığınız hareketler ile birlikte vücudunuzun daha aktif olmasına yardımcı olmak için tasarlanmıştır. Kullanıcılara güç, istikrar ve enerji sağlamak için üretildiği belirtilen kıyafet, ayağa kalkma, eşya taşıma, eşya kaldırma, ayakta durma, oturma, yürüme ve daha fazlası gibi günlük aktiviteleri olan insanlara yardım etmek için tasarlanmıştır.
Sismik güçlü giysilerin hafif, nefes alabilen bir yapıda olduğu ve giyim konusunda sınırlamaları ortadan kaldırmayı amaçladığı belirtiliyor. Kullanıcılarının fiziksel potansiyelini yakalamasını sağlamayı hedefliyor. İçinde bulunan güçlü işlemci ve entegre bir sensör matrisi ile Powered Giyim olarak adlandırılan ürünün, vücudunuza ve yaşam tarzınıza göre uyarlanmış olarak programlanabilme özelliğine sahip olduğu belirtiliyor.
Teknoloji başlangıçta yaralanma riskini azaltmak ve asker dayanıklılığını artırmak için DARPA tarafından finanse edilen bir program için SRI International’da geliştirilmiştir.
Japonya’daki en büyük inşaat firmalarından birisi olan Obayashi Corporation yeni nesil endüstriyel güçlendirilmiş giysileri geliştirme konusunda üretici firma ile ortaklık anlaşması imzaladı. Sismik kıyafetler, çalışanların göbek kaslarını desteklerken, kaldırırken, taşırken veya uzatılmış ayakta dururken güçlenmeye yardımcı olmak için temel bir katman olarak giyilecektir. Üretilecek giysiler ile şantiye yorgunluğunu hafifletmeyi amaçlamaktadır.
SuperHidrofobik Tekstil
Kirlenmeyen ve ıslanmayan kumaşlardan oluşturulmuş tekstil ürünlerinde, kirlenme engellenmiş; dolayısıyla yıkama ve tekrar ütüleme ihtiyacı en aza indirilmiş olacak. Böylece su kullanımı azalacak, hatta belirli bir süre sonra, çamaşır makinelerine bile ihtiyaç kalmayacağı düşünülüyor.
Rostec’ten “Geleceğin Askeri” için Bukalemun Kask
Rostec, Army 2018 forumunda, askeri araçlar ve askerler için çevredeki rengi taklit edebilen kamuflaj ürününü tanıttı. Prototip miğferi örten ve özel geliştirilmiş elektrik vasıtasıyla çalışan bu malzeme, kamufle edilen çevreye ve yüzeye bağlı olarak rengini değiştirebildiği belirtiliyor.
Bu yöntemin, sensörlere bakışımızı tamamen değiştirebileceğini belirten araştırmacılar, yeni yöntemi şu ifadelerle tanıttılar: Ürün, en ufak bir basınç ve gerilimi bile algılayabilir ve %500’e yakın bir oranda deformasyona direnç gösterebilir. Tüm bunlar, akıllı kıyafetler ve protez uygulamalarında ve robotlar için yapay sinirler geliştirmede mükemmel sonuçlar alınmasını sağlayabilmektedir.
ALGOL- Comfort FIT Breathe
Avgol, yeni nefes alabilen kumaşını piyasaya sürüyor. Bu teknoloji ile birlikte kopolimer içermeyen, kayganlıktan ziyade pamuk hissi yaratan katkı maddeleri ile yumuşaklık sağlanıyor. Bu da ürün işlevselliğinden ödün verilmemesini sağlıyor. Kimya ve tekstil tasarımının birleşimi sayesinde; çocuk bezleri dahil olmak üzere birçok uygulamada yeni bir yumuşaklık düzeyi yaratacağı belirtiliyor.
Suominen, Akıllı Dokumasız Kumaşlar
Dokumasız kumaşlar, farklı uzunluklardaki elyafların kimyasal, mekanik veya ısı yoluyla bir araya getirilmesiyle üretilen kumaş benzeri materyallerdir. Dokusuz kumaş terimi klasik tekstil endüstrisinde dokuma veya örme olmayan keçe ve benzeri kumaşları ifade eder.
Suominen akıllı dokumasız kumaşları ile diğer işlevselliklerini veya dokunmamış kumaşların estetik görünümünü bozmadan her türlü dijital özelliği kumaşın alt tabakasına yerleştirebildiği belirtiliyor.
Suominen CTO’su Markku Koivisto’nun yaptığı açıklamada “Örneğin, bir tüketici yeni satın aldığı mendilin hammaddesinin kökenini bilmek isterse, sadece mendili akıllı telefonuyla tarayarak verileri alabilecek. Islak mendil üreticisi mendildeki bir kusuru fark ederse ve dokusuz kumaşın kökenini takip etmek istiyorsa, akıllı telefon ile hızlı bir şekilde tekrar tarayabilecek. Bu teknoloji ile neler başarılabileceğini hayal etmek bize ve müşterilerimize kalmıştır.” demiştir.
Süper Elastik Lif
Bilim adamları, robotik parmaklar ve giysiler için algılayıcı olarak kullanılabilen süper elastik ve yüksek performanslı elyaflar üretmenin hızlı ve basit bir yolunu buldukları belirtiliyor.
Bu yöntem, bilim insanlarına göre, yeni çeşit akıllı tekstiller ürünleri ve tıbbi implantlar ürünleri için kullanılaceği düşünülüyor.
Liflerin en küçük basıncı ve zorlanmayı bile tespit edebildiği ve %500’e yakın deformasyona dayanabildiğini belirtiyor. Ayrıca, akıllı giysi, protez uygulamaları ve robotlar için yapay sinirler yaratmak için kullanabileceği düşünülüyor.
Bilim adamlarının söylemlerine göre akıllı Sensörler için tamamen yeni bir düşünme yolu olabileceği iddia ediliyor.
Pilot Stres Seviyelerini Tespit Eden Tekstil Teknolojisi
Profesör Tilak Dias başkanlığındaki İleri Tekstil Araştırma Grubu, kokpit koltuklarına ve pilot kıyafetlerine yerleştirilmiş akıllı tekstillerin yerleştirilmesi üzerine çalışmalar yapıyor. Bu sayede, kalp atış hızı, terleme ve vücut ısısını içeren stres göstergeleri, giysi ve tekstil yapmak için kullanılan ipliklere gömülü bir dizi sensör ile izlenecek.
Kalp atış hızı bir elektrokardiyogram (EKG) sensör sistemi ile izleniyor, bu sayede pilotların yorgunluk ve uyku durumunu anlamak mümkün olabilecek.
Sıcaklık ölçümü, termistörler ve ipliklere eklenmiş olan direnç sıcaklık detektörü (RTD) yongaları ile sağlanacak ve araştırmanın bir parçası olarak bir nem algılama ipliği de geliştirilecek.
Akıllı tekstil teknolojisi ile toplanan veriler pilotların eğitimi ve gelişimi için paha biçilmez olacak ve yeni teknolojilerin kokpitte daha hızlı entegre edilmesinin önünü açmaya yardımcı olacak.
Türkiye Tekstil 4.0’da rekabetçi olmak için yeterli mi?
Tekstil Sektöründeki İhtiyaçlar ve Çözüm Yolları
1- Beceri yetersizliği
Bilgi transferi, tersine beyin göçü, modern üniversite-sanayi işbirliği uygulamaları.
2- Yetersiz inovasyon
Küresel işbirliği, üniversite-sanayi işbirliği, odaklı teknoloji merkezleri
3- Ticarileşme ve girişimcilik
Kuluçka merkezleri, hızlandırıcılar, eşleştirme mekanizmaları
4- Değer zincirinde rekabet gücü eksikliği
Küresel değer zinciri bakış açısının yerleşmesi
Dijital Anadolu 2 Raporu
191 firma davetiyle yapılan üç farklı ildeki çalıştay sonuçlarına ve 47 firma ile derinlemesine anket çıktılarına göre Endüstri 4.0’a en yakın sektörün “3.0” seviyesi ile otomotiv olduğu açıklanmış.
Tekstil ve hazır giyim ise Endüstri 2.5 seviyesine yaklaşıyor.
Tekstil firmaları ile yapılan ankette öne çıkan noktalar;
Sektör, dijital dönüşümün fırsat yaratacağına (%79) ve dijitalleşme yolunda hiçbir şey yapmamanın riskli olduğuna (%77) inanıyor.
Buna rağmen, stratejiyi planlama (%26,8), stratejik yatırım (%26,9) ve stratejiyi hayata geçirme (%21,3) oranları oldukça düşük. Yatırım/risk analizlerini yapanların oranı da oldukça düşük (%29).
Strateji – Genel Durum
Dijitalleşmede sermayenin öneminin göreceli olarak azalması ve işlerin maliyet odaklı değil, inovasyon odaklı bir hale gelmesine sebep olduğu, buna rağmen sektörün görüşü dijitalleşme için önemli bir sermaye yatırımı olması gerektiği yönünde olduğu düşünülüyor.
İşin doğası gereği belirli noktalarda teknoloji yatırımının gerekli olduğu, sektörde dijitalleşme kavramının tam olarak neyi ifade ettiği ve bu yatırımların hangi alanlarda yapılması gerekliliği konusunda net bir görüş ve fikir birliği olmadığı sonucuna ulaşıldığı gözlemleniyor.
Finansmana Erişim
Finansal riskleri planlamada tahmin güçlüğü, dijitalleşme önünde en büyük finansman engeli.
Yapılan çalıştayda, dijital yatırımlara başlama ve devamlılık sağlamanın önündeki önemli engeller, ‘sektörün devamlılığına yönelik güvencenin azlığı’ konusu dile getirilmiş; bu durum verilerle de (%16,9) desteklenmiştir. ‘Ekonomik ve siyasi konjonktüre bağlı belirsizlik’ konusunun sektör için yeni yatırımlara girmekte tedirginlik yarattığı belirtilmiştir.
İş Gücü ve Organizasyon
Saha çalışmasında sektörde dijital kültürün bulunduğu (%52), inovasyon yönetimi yapıldığı (%53), yeteneklerin bu doğrultuda yönetildiği (%46) ve bilginin paylaşıldığı (%47) söylenmektedir.
Ayrıca sektör liderleri inovasyon ile Araştırma ve Geliştirme (AR&GE) ve marka yaratma becerisini düşük olarak değerlendirmektedirler.
1- Ölçeğin Getirdiği İnovasyon ve AR-GE Kısıtları
Sektörün ağırlıklı küçük firmalardan (50 çalışan ve altı) oluşması, inovasyon ve AR&GE yeteneklerini kısıtladığı belirtiliyor.
Firmaların sadece kısa dönem önceliklerine yetecek kadar planlama ve işgücü becerilerine sahip olmasına sebep olmaktadır.
Bu durum, dijitalleşme ve teknolojik gelişmeler için gerekli dönüşüm bakış açısını ve yetkinliğini kısıtlamaktadır.
Beyaz yakanın mavi yakaya oranla az sayıda olması, dönüşüm için gerekli becerilerin yönetimini de yetersiz bırakabilecektir.
2- Sınır Tanımayan Ekosistem İş Birliktelikleri
Dijitalleşme, sınırları geleneksel bakış açısından öte, birbirini tamamlayan tüm paydaşların birleşerek ortak değer yaratmasına yönelik ekosistemler gerektirmektedir.
Değer yaratma ve inovasyon ölçeğinde, teknolojik gelişmeler desteği ile ekosistem tanımları gözden geçirilmelidir.
Mevcut yapıda, ekosistem iş birliktelikleri geleneksel sınırlar içerisinde değerlendirilmektedir. İyileşme alanları ise ‘olanı daha etkin yapmak’ doğrultusundadır.
Bu bakış açısı, dijitalleşme için gerekli olan etkin ekosistem oluşumu için yeterli olmayabilecektir.
Akıllı Üretim
Dijitalleşmedeki üretimin dış entegrasyon gerektiren konularda daha yüksek olduğu görülmektedir:
Tedarik (%46,9)
Satış (%55)
İnovasyon (%41,8).
Öte yandan, içe yönelik konularda daha düşüktür; üretimde teknoloji kullanımı (%36,3), dikey entegrasyon (%36,3), müşteri yönetimine yönelik yatay entegrasyon (%27,9), sanal fabrika (%32,4), robotlaşma (%8,4 ).
Akıllı Ürün ve Hizmet
Sektörün veri toplama becerisini geliştirilecek alan olduğu gözükmektedir (%25,3).
Ancak veri toplayanların analiz kabiliyetleri göreceli yüksek gözükmektedir (%44,7).
Burada esas dikkat çekici olan, verilerin analizi sonucunda oluşan inovasyon seviyesinin düşüklüğüdür (%34,7); yani üretilen veriye bağlı analizlerin katma değer ve farklılık yaratmaya odaklı kullanılması kısıtlı kalmaktadır.