Bugünlerde herkes en azından bir akıllı eşyaya sahip. Akıllı telefonlar, akıllı evler, akıllı saatler ve aklımıza başka neler geliyorsa. Yani insana ait aklın makinelerle paylaşılmasının uzağında değiliz. Aklı makinelere aktarmayı nasıl başardık? Evet, sorunun cevabı önümüzde: Makine Öğrenmesiyle! Ve makine öğrenmesinin sağladığı bir sonraki adım, yapay zeka.

Yapay zeka son yıllarda insan işlerini yapmayı da kapsayan beceriler edindi.Toplumun bir kısmı yapay zekanın edindiği becerilerin çok da uzak olmayan bir gelecekte iş gücünü nasıl değiştireceğini fark etmişken, bir kısmı ise bu konuda hala insan yeteneklerine oldukça güveniyor.

Northeastern Üniversitesi ve Gallup tarafından Amerika, Kanada ve Birleşik Krallık’ta yapılan bir araştırmanın sonuçları da bu bölünmenin nasıl olduğunu gösterir nitelikte. Araştırmada insanlara, ‘Sizce mevcut yetenekleriniz ve eğitiminiz ne zaman çağın gerekliliklerini karşılayamaz hale gelecek?’ sorusunu yöneltiyorlar. Kanada ve Birleşik Krallıkta yaşayanların yaklaşık %15’i, Amerikalıların ise yaklaşık %8 bugün bile karşılamadığını söylüyor. Fakat Amerikalıların yaklaşık %42’si, Kanada ve Birleşik Krallık’ta yaşayanların ise yaklaşık %28’si yeteneklerinin hiçbir zaman çağ dışı kalmayacağını düşünüyor.

Yapay zeka’nın gelecekte iş gücünü değiştireceği ve bir çok işte insan kaynağının yerini alacağı günümüzden bakınca en mümkün senaryolardan biri.

Yapay Zeka Hangi Sektörlerde İş Gücünü Etkiledi ve Etkileyecek?

Büyük ihtimalle hepimizin aklına ilk olarak aynı örnek geliyor. Fabrikalar. Ağırlıklı olarak insanın beden gücünün kullanıldığı fabrikalarda, şimdi bile iş gücü 50 yıl öncesine göre değişmiş durumda. Makineler insan gücünün yerini aldı dolayısıyla fabrikalarda insan gücü azalırken, insanlar makineleri kontrol eden pozisyonlarda yoğunlaştı. Yanı sıra, rutin işler de kesinlikle akıllı makinelerin kontrolü altında

olacak işlerden. Diyebiliriz ki, üretim akıllı makinelerin insanlarla yer değiştirmesinden en çok etkilenecek sektörlerin başında geliyor.

Üretim sektörünün yanında sayabileceğimiz onlarca örnek var, tarım çalışanları, call center çalışanları, teknik destek elemanları, resepsiyonistler … Tüm sektörlerde akıllı makinelerin insanın yerini alması, şuan geçerliliği olan meslekleri yok edecek ya da yok etme durumuna getirene kadar küçültecek.

‘’Birçok insan benim mesleğim güvende mi?’’ diye düşünüyor olabilir.  Bizce üzerine düşünülmesi gereken asıl soru bu değil. Düşünülmesi gereken, insanların akıllı makinelerle çalışmayı öğrenmesi ve geleceğin iş gücü beklentileri. Çünkü, akıllı makineler tekrarlayan ve beden gücü gerektiren görevlerde insanlardan daha verimli olacaklar. Bununla birlikte, bu makineleri hayal etmek, yönetmek, denetlemek ve onlara verilen görevleri düzenlemek için insanlar her zaman makinelerle birlikte iş gücünün içerisinde olacaklar.

 

Akıllı Makinelerle Çalışmayı Öğrenmek

Yapay zekanın insanların mesleklerini elinden almaktan çok yeni iş fırsatları ve meslekler yaratacağı gündemdeki konulardan biri. Akıllı makineler monoton işleri üstlendiğinde, insanlar geliştirmeler ve diğer işlere odaklanma şansı elde edecek. Bu da akıllı makineler ile çalışan insanlardan makineleri otomatik hale getirmekten daha fazlasının bekleneceğini gösteriyor. Akıllı makineler ile çalışmayı öğrenmek, iş gücünde öğrenmenin temelini oluşturacak. Geleceğin iş gücünün bu beklentisini karşılayabilmek ise yeni yetenekler edinmeyi gerektirecek.

 

Geleceğin İş Gücü Beklentilerinde Hangi Yetenekler Öne Çıkacak?

Akıllı makinelerin ve yapay zekanın bir vitrin malzemesi olmaktan çıkıp hayatımızın bir parçası haline geldiği bu çağda, iş yapış şekilleri değişiyor. Meslekler, yetenekler, gereksinimler de değişiyor. Çalışanların yaratıcı düşünme, yaratıcı ve çevik çözümler üretme yeteneklerini geliştirmeleri gerekiyor. Çünkü, geleceğin iş gücünde akıllı makineleri en akıllıca kullanan işletmeler öne çıkacak. Disiplinlerarası ve çoklu çalışma yeteneği de öne çıkacak yeteneklerden. Bir işi birbiriyle optimize olabilen birçok akıllı makine ile yürütebilmek, işi çok boyutlu düşünebilmeyi, dolayısıyla disiplinlerarası çalışma yeteneğini gerektiriyor.

Dünya Ekonomik Forumu’na göre de, akıllı makinelerle hiç olmadığı kadar yakından çalışacağımız dördüncü endüstri devriminde insanların bazı yeteneklerini güçlendirmesi gerekiyor. O yetenekler ise şöyle,

1-Karmaşık sorunları çözebilme

2-Eleştirel düşünebilme

3-Yaratıcılık

4-İnsan yönetimi

5-Eşgüdüm

6-Duygusal zekâ

7-Yargı ve karar verme

8-Müşteri odaklılık

9-Müzakere yapabilme

10-Bilişsel esneklik

 

Bulunduğumuz alanın gerekliliklerine göre, hayat boyu öğrenme sürecinin artık bir gereklilik olduğunu söylemek tüm maddeleri özetleyebilir. Yaptığımız işten, edindiğimiz deneyimlerden, bireysel yaşantımızdan diğer yanda teknolojiden, bilimden, sanattan politikadan… Yeni çağ hayat boyu öğrenme sürecini gerekli kılıyor.  Çünkü teknolojiler hayatın içinde ve insan ile paralel bir şekilde gelişiyor. Teknolojiyi takip etmek ve vizyonumuzu geliştirmek için açık olmak çağ ile birlikte yaşayıp geriden takip etmemenin gerekliliği.

Bir Örnek: Amazon Go Mağazası

Geçtiğimiz yıl Amazon, geleceğin mağazası denilen Amazon Go’yu açmıştı. Bilmeyenler için sistem şöyle işliyor, müşteriler içeri girmeden Amazon’un mobil uygulamasını indirerek uygulamadan aldıkları barkodu tarayıcılara okutuyorlar. İçeri girdikten kızılötesi ışınlarla müşterilerin içerideki hareketleri algoritmalar tarafından izleniyor. Bir ürün raftan alındığında sepete ekleniyor, rafa koyulursa sepetten çıkarılıyor. Ve müşteri sepetindeki ürünlerle mağazadan ayrıldığında fatura Amazon hesabınıza tanımlı karttan çekilerek fatura ediliyor.

Bu mağaza kasiyersiz ilk mağaza örneği! Yani yapay zekanın iş gücünü nasıl etkileyeceğinin en canlı örneklerinden aynı zamanda, gelecek otomasyon dalgasının da ayak seslerinden.

Tarih ve Benzer Senaryolar

ATM’ler yaygınlaşmaya başladığında, veznelerde yapılan otomatik işlerin yerini aldı. Böylece vezneler, daha komplike işlerin yapıldığı alanlar olmaya başladı. Bu iş yüküyle başa çıkabilmek için ise yüksek eğitimli kişiler istihdam edildi.

Akıllı makineler ile geleceğimizi düşündüğümüzde, hikaye ne kadar da benzer olacağa benziyor değil mi?