Dijitalleşme yolunda dur durak bilmeyen dünyamız, bu hızlı döngüsüne önüne gelen her bireyi, toplumu, sektörü, firmayı dahil ettiği KOBİ’ler de bu gelişmenin çok önemli bir parçası haline geliyor. Dijitalleşme kitleler halinde yayılmaya devam ederken KOBİ’ler de hedef kitlesine ulaşmak, yeni müşteriler kazanmak kısacası varlığını devam ettirmek için dijital dönüşüm içindekini yerini almaya başlıyor. Tabii ki her yeni bir başlangıçta olduğu gibi dijitalleşme yolundaki bu dönüşüm süreci, içinde beklenti ve fırsatlar kadar korku, kaygı ve endişeleri de barındırıyor. İşte bu sebeple KOBİ’lerin dijital dönüşümüne dair tüm bu motivasyon ve kaygı yaratan soru işaretlerini gidermeyi amaçlayarak bu yazımızı kaleme aldık.

Ülkemize ekonomik yapının %90’ın üzerindeki bölümünü KOBİ’ler oluşturuyor. Dolayısıyla KOBİ’lerin bilinçli bir şekilde dijital dönüşüm döngüsüne girmesi, hem KOBİ’lerin hem de bütün bir ekonomik yapının güçlenmesini sağlayacaktır. Günümüz dijital dönüşüm sürecinde ise bu ekonomik güçlenme yolunu açan kapı, e-ticaret sistemi olarak karşımıza çıkıyor. E-ticaret sistemi ile dijital teknolojinin sunduğu birçok olanak, maliyetleri azaltırken kazançların da bir o kadar yükselmesine katkıda bulunuyor. Peki, nedir bu e-ticaret fırsatları? Hadi gelin şimdi bu fırsatlara bir göz atalım. 

KOBİ’ler için E-ticaret Fırsatları

Dünya Ticaret Örgütü’nün (WTO) e-ticaret ile ilgili tanımlamasına baktığımızda; her türlü mal ya da hizmetin, üretilmesinden satış ve reklam süreçlerine ve pazarlama ve dağıtımına kadar her aşamanın telekomünikasyon ağ bağlantıları ile gerçekleştirilmesi şeklinde bir tanımlama ile karşılaşıyoruz. E-ticaret ile yapılan alışveriş, sadece firma tüketici (B2C) arasında sınırlı kalmayıp aynı zamanda firmadan firmaya (B2B), firmadan idari birimlere (B2G), tüketiciden idari birimlere(C2G), idari birimler arası karşılıklı (G2G) ve tüketiciler arası karşılıklı (C2C) gibi şekillerle de olabiliyor. Genel olarak bakıldığında, işleyişin online pazar yerlerine taşınması ile öne çıkan en büyük ve temel fırsat, zaman ve mekân özgürlüğü gibi görünüyor. Ancak tabi ki elektronik ortamın KOBİ’ler üzerinde yarattığı diğer fırsatlara da bakmakta yarar var.

Lokal pazardan küresel pazara geçiş: Dijitalleşen teknolojiler ve e-ticaret sayesinde pazar alanı, lokal alandan global alana taşınmış olur. Dolayısıyla pazar hacmi genişlemiş olur. Günümüzde Amazon, Alibaba gibi platformlar, çok küçük üreticileri hatta sadece dağıtıcıları bile dünyanın bir diğer ucundaki alıcı ile buluşturuyor. KOBİ’ler için bu fırsat, yerel marketten global markete açılmada inanılmaz bir kolaylık sağlıyor. 

Yerelde online pazar yerlerinin iyi ve doğru şekilde kullanımı, bulunduğumuz pandemi dönemindeki ticari durgunlukta bile şirketlerin online olarak varlığını sürdürmesini sağlıyor. KOBİ’lerin bu fırsatı değerlendirmesi ve iyi kullanması şirketlerinin ticari varlıklarını ve büyümesini destekler nitelikte.

Zengin ürün ve hizmet yelpazesi: Genişleyen pazar hacminin yanı sıra dünya genelindeki ürün ve hizmet bilgisine kolay erişim avantajı ile ticaret maliyeti düşürülürken yenilenen ürün/hizmet çeşitliliği ile rakiplere karşı rekabet avantajı elde edilerek bir adım öne geçilmiş olur. 

Hammadde erişim kolaylığı: Ürün ve hizmet yelpazesine kolay erişim, bir taraftan düşük maliyetli ürün seçeneklerine ulaşımı mümkün kılarken diğer taraftan da aracı birimleri aradan çıkararak maliyet açısından bir başka avantaj daha yaratmış olur. 

Yukarıda bahsettiğimiz fırsatlara baktığımızda aslında her birinin ortak bir amaca hizmet ettiğini söylemek mümkün. Bu ortak amaç ise ekonomik yapının da temelini oluşturan düşük maliyetle yüksek kazancın elde edilmesidir. Dijitalleşme ve e-ticaretin hayatımıza girmesi ile bu anlamda özellikle KOBİ’ler bu fırsatlardan yararlanmaya başladı bile. 

KOBİ’lerin Dijital Dönüşüm Verileri

Bugüne kadar yapılmış araştırma sonuçları değerlendirildiğinde, en son 2019 yılı itibarıyla e-ticaret aracılığıyla 40 milyonun üzerinde satış işleminin gerçekleştiği tespit edilmiş. Bununla birlikte e-ticaret ile elde edilen cironun bir önceki yıl ile kıyaslandığında %80 oranın da bir büyümenin gerçekleştiği görülmüş. Verilen reklamların mobil üzerinde daha çok trafik oluşturduğu, masaüstünde ise satış işleminin ağırlık kazandığı gözlenmiş.

Ancak dijital dönüşümün sunduğu tüm bu avantajlı verilere rağmen Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından yapılmış bir araştırma sonuçlarına göre Türkiye genelindeki KOBİ’lerin %49 gibi bir bölümünün halen herhangi bir web sitesi ya da sosyal medya hesabının olmadığı tespit edilmiş. Bu oran, Türkiye ekonomisinin %90’ına sahip KOBİ’ler için dijital dönüşüme aktif katılımın hala yeterli olmadığını göstermektedir. 

Dijital Dönüşümde Gelinen Son Durum

Tüm bu bilgiler doğrultusunda araştırmalar, dijital dönüşümün tüm cazibesi ile KOBİ’leri kendine doğru çekmeye devam ettiğini göstermektedir. Bununla birlikte dijital dönüşüm sürecine katılıp bu sürece adapte olan KOBİ sayısının da giderek yükselen bir grafik çizdiğini söylemek yanıltıcı olmayacaktır. Ancak her ne kadar veriler, KOBİ’lerin hızla dijitalleştiğini gösteriyor olsa da bu değerler dijital dönüşüm sürecine katılımda halen bir çoğunluğun sağlanmadığını gösteriyor. Bu durumun nedeni, özellikle küçük firmaların teknolojik altyapı ve nitelikli eleman eksikliklerinden kaynaklanıyor olabilir. Dolayısıyla  hem ülke genelinde hem firma özelinde gerçekleşecek kazanımların elde edilmesi için öncelikle dijital dönüşümün gerekliliği bilincinin kazanılmış olması büyük önem taşıyor.