Filmlerde gördüğümüz insansı robotların varolabilmesi yapay zekaya, yapay zekanın varolabilmesi ise derin öğrenmeye bağlı. Günümüzde henüz yüzde yüz insanın bilişsel faaliyetlerini yerine getirebilen robotlar olmasa da, bu yolda ilerlerken hayatımıza giren otonom araçlar var. Hem derin öğrenme hem de gelecekte yaygınlaşması beklenen otonom taksi ağlarının, varolan düzen içerisinde yıkıcı etkilerinin olması bekleniyor. Bu nedenle de bu gelişmeler çok iyi yatırım fırsatları barındırıyor.

Bu yazıda derin öğrenme ve otonom taksi ağlarının ne olduğundan ve neden yatırım potansiyeli taşıdıklarından söz edeceğiz.

 

Derin Öğrenme Nedir?

Derin öğrenme, makine öğrenmesinin bir alt kümesidir, makine öğrenmesi ise yapay zekanın bir alt kümesidir. Yani yapay zekanın mümkün olabilmesi için gereken önemli bileşenlerden biridir.

Yapay zeka, insanın bilişsel becerilerine ulaşabilmeyi amaçlar. Bu nedenle de insan beynine benzer bir sisteminin olması kaçınılmazdır. Burada da derin öğrenme devreye girer. Yapay nöron ağları sayesinde, sistem algıladığı veriyi anlamlı hale getirmeye çalışır. Ne kadar çok veri mevcutsa, sistem o kadar “doğru” öğrenir. Derin öğrenme sayesinde bilgisayarlar hiçbir ön programlama olmadan resimleri tanımayı, el yazısını anlamayı öğrenebilirler. Otomatik olarak bir dilden başka bir dile çeviri yapabilirler.

Derin Öğrenme MIT dersi

 

Derin öğrenme sayesinde bilgisayarlar, insanlar tarafından yapılması çok uzun sürecek işleri çok kısa sürede ve daha isabetli şekilde gerçekleştirebilirler. Kullanım alanları müşteri hizmetlerinden, sağlık sektörüne kadar değişiklik göstermektedir. İnsan performansını ne derece aşabileceğine bir örnek olarak Salesforce’un Einstein’ı örnek gösterilebilir. Bu yazılım hali hazırda bir günde 4 milyardan fazla analitik öngörü çıkarmaktadır.

Derin öğrenmenin yoğun olarak kullanıldığı alanlardan biri de otonom araçlardır. Tesla’nın Model 3’ünün otomatik pilotu otobanda diğer araçları sollayabilir.

 

Derin Öğrenme Neden İyi Bir Yatırım Fırsatı?

Marc Andresseen “Yazılım dünyayı yiyor” demiştir. Derin öğrenme aslında bu durumu geldiği son nokta. Geçmişte, internetten de önce, yazılımlar sayesinde muhasebe, yayıncılık ve veri tabanı alanlarında değişimler oldu, sonrasında internet gelince videolar, ticaret, komünikasyon, reklamcılık ve habercilik sektörlerinde büyük değişiklikler oldu. Derin öğrenme sayesinde bugün savunma, tarım, sağlık, ulaşım, üretim, finans ve ilaç sektörlerinde büyük değişiklikler olması bekleniyor.

ARK’ın yaptığı bir araştırmaya göre bugün Amerikalılar market kasalarında toplamda 300 milyon saati bekleyerek geçiriyorlar.  Derin öğrenme ile bu soruna çare arayan Amazon, tüm lokasyonlara sensör yerleştirdiği bir market açıyor. Bu sensörler, Amazon Go adlı marketten içeri girdikleri anda müşterileri tanıyor, hangi ürünleri aldıklarını anlıyor ve müşteriler hiçbir ödeme yapmadan marketten çıkıp gidebiliyorlar. Ödemeleri gereken ücret, hesaplarından düşüyor.  Amazon 2021 yılına kadar bu marketlerden 3000 tane açmayı planlıyor.

Araştırmalara göre, 1998 yılında enformatik teknolojileri 4 tirilyon dolar artı değer yaratmış. 1998 – 2018 yıllları arasında internetin yarattığı değer 10 trilyon dolardan fazla. Derin öğrenmenin ise 2038 yılına kadar bunun tam 3 katı değer yaratması bekleniyor.

 

Çin Liderliğe Oynuyor

Çin ulusal olarak 2025 yılına kadar yapay zeka konusunda lider olmaya şartlanmış durumda. Çin’I bu konuda diğer ülkelerden avantajlı yapan ise nüfusu. Çin’de 800 milyon kişi internet kullanıyor, böyle bir veri kaynağı dünyanın hiçbir ülkesinde bulunmuyor. Üstelik kişisel bilgilerin korunması ile ilgili katı kurallar yok. Yani toplanan veriler, derin öğrenme için rahatlıkla kullanılabilir. Dünya’nın en popüler yapay zeka uygulaması da Çin’den. Tik Tok’un 500 milyon kullanıcısı bulunuyor. Çip tasarımı ve çip üretimi konusunda da çok ilerideler.

Yapay zeka ve dolayısıyla derin öğrenmenin getireceği fırsatların farkında olan Çin gibi daha birçok ülke bu alanda yatırım yapmaya başladı bile. Bu nedenle derin öğrenme, 2019 yılının en önemli yatırım fırsatı sayılıyor.

Elbette bu teknolojinin kullanıldığı otonom taksi ağları da, önemli yatırım fırsatlarından bir diğeri. Daha önce de belirttiğim gibi, yıkıcı inovasyon, birçok farklı inovasyonu da beraberinde getiriyor. Gelin şimdi otonom ulaşım ağlarını inceleyelim.

 

Otonom Taksi Ulaşım Ağları

Otonom araçlar henüz ülkemizde çok yaygın olmasa da, özellikle tam otonom araçlar için dünya çapında çalışmalar hızla devam etmekte. Yakın bir gelecekte, tam otonom araçların, özellikle de taksi gibi ulaşım faaliyetlerinde kullanılması bekleniyor.

Tam otonom araçlar, hiçbir insan yönlendirmesine gerek duymadan kendi kendine, belirlenen lokasyona gidebilen araçlardır. Bu araçlarla seyahat etmenin pahalı olmayacağı ön görülüyor. Bir insan tarafından sürülmüyor olsalar da, uzaktan operator müdahalesine açık olmaları mümkün. Aslında otonom ulaşım ağlarını Uber’in şoförsüz hizmeti gibi hayal edebilirsiniz. Telefonunuzda bulunan aplikasyondan aracı çağıracaksınız, araç kendi kendine sizin bulunduğunuz noktaya gelecek ve sizi gitmeniz gereken noktaya ulaştıracak.

 

Otonom Taksi Ağları Neden İyi Bir Yatırım

ARK’ın araştırmasına göre, 1934 – 2016 yılında 1 mil gidebilmek için müşteriler yaklaşık 70 cent ödemek zorundaydılar. 2021’e kadar otonom araçların da pazara girmesiyle yıllarca düşmeyen bu maliyetin hızla 26 cent’e düşmesi bekleniyor.

Otonom taksilerle yolculuk etmenin bu denli ucuzlamasının araç satışlarına olumsuz etki etmesi bekleniyor. Aslında otonom taksi ağlarını da yıkıcı inovasyon kategorisine sokan da bu. Sıradan araçlar üreten firmaların iş yapış biçimleri ya kökünden değişecek ya da kısa süre sonra yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalacaklar.

Otonom araçların petrol talebini önümüzdeki yıl yükseltmesi fakat sonraki 5 yıl içinde ciddi anlamda düşümesi bekleniyor. Bunun yanında otonom araçların daha güvenli olması nedeniyle, 2030 yılına kadar sigortacılık sektöründe de %50-60 arası bir düşüş bekleniyor.

Bu gözle bakınca, özellikle bu sektörlerdeki firmalar için otonom araçlara yatırım yapmak, sadece getirisi yüksek olacağı için değil, bir ölüm kalım meselesi haline geleceği için de önemli.

Günümüzde 4 ve 5. düzey otonom araçlar hala test aşamasında olsa da, kısa süre sonra piyasaya çıkmaları ve yaygınlaşmaları bekleniyor.  2030 yılına kadar otonom taksi gelirlerinin 8 trilyon dolar olması bekleniyor. Yatırım danışmanlık şirketi ARK otonom taksi ağlarının yarattığı yatırım fırsatının bugün 2 trilyon dolar ve 2028’e kadar 7 trilyon dolar olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyor.

Otonom Araç Deneyimi

 

 

Yazıda derin öğrenme ve derin öğrenme sayesinde gelişen bir teknolojinin yatırım alanında ne gibi fırsatlar yaratabileceğinden söz ettik. Elbette bu gelişmeler, henüz hayal bile edemediğimiz başka yıkıcı inovasyonlara da yol açacaklardır.